15 Mayıs 2012 Salı
Kalbime Kıymık Battı Gülçin Vardarcı
Kalbime Kı
ymık Battı
Papatya kızım Gülser'im ,
İlk anneler günümde bana "anne" diye seslenmeyi seçmen ile tescillendi anneliğim.
O tılsımlı sözcüğün ile hayata bağlandım.
Bir kilometre taşıymış meğer yıllar sonra anladım.
Ne şanslıyım ki senin ve kardeşin gibi mükemmel çocuklara sahibim.
Üstelik örnek aldığım bir de "annem" var.
Evimizde "çocuk cumhuriyeti" olduğu için pek az kişiye nasip olan mükemmel bir çocukluk yaşadığını biliyorsun.
Herkesi hayrete düşüren resim yapma hevesin ile 3 yaşında Leonardo Sanat Galerisinin en genç:) üyesi olmuştun.
Kanaryam,biliyorsun başarıya giden yolun sonu yoktur.Sen gittikçe yol uzar.
Arkadaşlarınla oyunların,hayal gücünü aşan yaşgünü partilerin,populerliğin, her teknolojik yeniliği denemen,,tenis,basket,at binmelerin, dans ve yemek yarışmaların,paten kaymalar,kayak ,sörf yapman,oynadığın tabular, yabancı dilleri şarkılardan, filimlerden pekiştirmen ile bir defada 4 farklı üniversite seçeneğinin olmasına rağmen "Bir çocuğu kurtarmak cennette bir kapı açmakmış" diyerek kardeşine göre branş seçmen...
Altın kalbinle, birlikten kuvvet doğar düşüncesiyle yardımseverliğine uygun derneklerde faal olman. Seminerlerin, konferansların,seyahatlerin, başkanlıkların,çalışman ve kardeşine ödünç verdikten sonra benimle beraberliği hala bekliyor olman seni “İMKANSIZA HAYIR” diyenlerden yapıyor.
Uzaydan görünmemizi sağladığın gücün damarlarındaki asil kandan geldiğini bilerek kardeşinin yeteneğini keşfetmen ve onun kurtuluşuna yelken açmamız...
“Kızınızla gurur duyuyoruz “diyen TFL öğretmenlerinin ve girdiğin her toplumda söylendiği gibi ben de seninle GURUR DUYUYORUM.
Sevgili Oğlum Cem,
Ablanın kardeş isteyerek seni sipariş etmesiyle birlikte aramıza coşkuyla katılman sanki dün gibi.
Evimizde yaşanan bayram havası ilk yaşında söylediğin "ANNE" sözcüğünün uzun süre yeniden duyulmaması ile bu milenyuma ötelendi. Bir gün sen 2 yaşındayken Şive Teyzen ziyaretimize geldiğinde senin sürekli ellerine baktığını gördü ve bu durumun zamansız olduğunu söyledi .Hemen doktorlara koştuk ama senin sadece fazla sevgiden "şımartılmış" olduğunu söylediler ve içimiz tam rahatlayacakken anneannen zorla OTİZM teşhisi koydurdu.Candan Erçetin’in şarkısında dediği gibi parçalandım,savruldum yok oldum.
Amerika Kansas'ta Great Plains Laboratory den gelen tahlil sonucuna göre bu duruma bir yaşında yapılan karma aşının içindeki civanın sebep olduğunu öğrendik.
Hayallerimiz tuz buz oldu.
O kadar çok istenen bir çocuk olduğundan mı,çok tatlı olduğundan mı,zorluklara rağmen vazgeçmeme özelliğimizden mi bilemiyorum ,oturdum düşündüm,ailemdeki tüm güçlü kadınlar bu şartlarda ne yaparlardı diye ve yola devam etmeye karar verdim Daha güçlü, daha kırgın ,daha yalnız daha yorgun...
O zamanlar otizm şimdiki gibi 80 çocukta bir görülmüyor ne biz ,ne doktorlar, ne de toplum biliyor, nereden geldiği belli değil,ne yapılacak bilinmiyor tam bir muamma.Elimizde sadece bir film var. O da kardeş çaresizliğini anlatıyor çözüm odaklı değil.
Anneannen hemen kolları sıvamış ve Autism Society of Amerika'ya üye olmuş, okuyor altını çiziyor" HE IS OUR CEM "diye yazıyor.
O sırada Gonca ve Oya Teyzen kapıya dayandılar ve bir terapiste seni götürmemi adeta şart koştular.
Kızıma gidip "bekle beni" dedim
Dönüm noktası başlamış oldu.
Mucize oldu ve terapist Hüseyin Nazlı seni konuşturmayı başardı.
Cemişkom, gözlerin rengi biçimi ne olursa olsun gözyaşları aynıdır,düşünsene sevinç gözyaşlarımızı.
Çare arayışlarımız sürerken Mirey Teyzen İsrail'li bir terapistten bahsetti.
Seni ateşten kurtarmak için tüm gerekenler yapılmalıydı ve ilk defa bana birisi !,Ziva Rom !"söylediklerimi yaparsan 7 ayda iyileşebilir "dedi.O güne kadar hiç kimse umut vermemişti.
Üzerinden 15 yıl geçti hala çabalıyoruz ama İYİLEŞEBİLİR sözcüğü çok çarpıcı gelmişti.
Yolun çok başında olduğumuzu görünce de Goethe nin ünlü sözü geldi aklıma "cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmistir".
Hiç bilebilir miydik dualarımızla Allahı meşgul ederken aslında senin gibi binlerce çocuğa da umut olacağımızı.
Allahın izniyle iyileşmen ile gözünün bebeği olan babanın medyada görünmene izin vermesiyle nice evlatların da iyileşebileceinin rüyasını hiç görmüş müydük?Kanunları koydurup,uygulatarak sıradanlıktan çıkabileceğimizi…
Santana'nın "Put Your lights on" şarkısına yaptığın doğaçlama ritm eşliği ablanın vizyonu ve kararlılığı ile hayat kurtaran bir değişimi başlattı.MÜZİK.
Biliyorsun yaşadığın sendrom aynı zamanda dehayı da içinde barındırıyor.
Belki iyi bir müzisyen olmasaydın iyi bir bilgisayar yazılımcısı,iyi bir ressam,iyi bir sporcu,çok iyi bir ahçı yada içindeki saklı hazine keşfedilecek ve topluma yararlı farklı bir dalda başarılı olabilirdin.
Her çocuk oyuncak isterken sen zoru seçtin ve okumak istedin hep.İyi kalpli Zuhal öğretmenin sınıfına seni kabul etmesiyle başlayan akademik hayatın İyi kalpli müdüren Makbule Taşkın ile kendini engelsiz hissetmeni sağladı.Ü.B.Anadolu Güzel sanatlar Lisesine giriş sınavların ve kazanma sürecin yine iyi kalpli Bülent ve Müge Öztürk vasıtasıyla ve eniştenin sana yapılan haksızlığı Bülent Arınç'a bildirmesiyle olduğunu biliyorsun.Burası bir yuva diyenYaşar Üniversitesi Rektörü ve hayallerini sana veren Sayın Selçuk Yaşar senin gibi mükemmel bir çocuğun gözlerindeki pırıltıları görebilmişlerdir.
Cem'cim hayatımın en önemli günlerinde yardımıma koşan hep ailem ve değerli,kaliteli arkadaşlarım olmuştur.
Gittiğin okullar sana meslekten çok daha fazlasını iyi dostları ve arkadaşları sağlarsa başarılı olmuşsun demektir.
5. element olan SEVGİ kadar , zaman, bilgi,şans sadakat,çalışkanlık,pozitif enerji ve para ile aşılamayacak engel tanımıyorum.
Aslında bizim senden öğrenmemiz gereken pek çok şey var.
"İlk hedefiniz Akdeniz'dir " diyen Başkomutanımızın heykeli olan ve toprağı kazsan sanat fışkıran, en farklı şehirde yaşarken Türkiye'nin en başarılı 10 gencinden Kültürel Kategoride Birinci olup da,senfoni orkestrasında ilk solist olarak tarihe geçen bir otizmli olarak üniversitende ingilizce öğrenmeye çalışırken,3 enstrümanda keman,piyano,perküsyon dersi gören tek öğrenci olarak mütevazi kalmanın nasıl birşey olduğunu bize anlatır mısın?
Müziği biliyorum, nereden bildiğimi bilmiyorum, öğrenip, öğretmek istiyorum gibi ilginç yaklaşımının peşinde koşturuyoruz ablan, baban ben ve öğretmenlerin yıllardır.
Mehmet Yasemin Hoca'nın söylemine göre ise de "çatır çatır çalıyorsun SEN GERÇEK BİR MÜZİSYENSİN"
Attığın kahkahaların hiç eksilmemesi dileklerimle…
Son Söz olarak Aydın Boysan gibi düşündüğümü söylemeliyim.
Hayatımın her karesi benimdir,Onu seviyorum ,hiçbir saniyesini değişemem.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder