30 Kasım 2010 Salı

Otizmli olup farklı gelişen çocuğumuzun gülünç birkaç öyküsü "İNŞALLAH UYMAZ

Otizmli olup farklı gelişen çocuğumuzun gülünç birkaç öyküsü

İNŞALLAH UYMAZ

Yıl 2010.
Artık pek çok handikapı geride bıraktık.
O nedenle kalabalıklar içinde kalabalıklarla uzun süreli ,uzun soluklu seyahatlere gidebiliyoruz.
Etraftan daha az korkuyoruz.
Çok rahat olduğumuz kesinlikle söylenemez ama bizlerde metamorfoza uğramış kişiler olarak artık farklı davranışlara anında farklı çözümler bulabiliyoruz.
Hayat devam ediyor.Otizmli yada otizmsiz.
Dışarıdan bakıldığında ise çok normlara uyan bir dinamiğimiz varmış gibi görünüyor.
Bizde bunu avantaja çeviriyoruz.
Sekiz-dokuz günlük tatillerde beraber olduklarımız arasında biz itiraf etmesek anlamayanlar oluyor.
Öykümüz şeker bayramı için katıldığımız yurt dışı gezisinde geçiyor.
Gece saat 03 de başlayıp sabaha kadar süren uçak yolculuğundan sonra Paris'e vardık.
Oradan da molalarla yaklaşık 7-8 saat süren otobüs yolculuğu yaparak Brüksel'deki otelimize yerleşmek üzere lobide toplandık.
Oğlum emekli hakim olan bir beyefendinin şarj aletini evde unuttuğunu işitince üzüldü ve aynı telefondan kendisinde de var olduğu için şarj aletini paylaşmayı kendi özgür iradesiyle!ve iyi kalbiyle! teklif etti.
Obsesyonuna rağmen,mallarına olan aşırı korumacı ve tutkulu davranışına rağmen yaptığı bu teklife çok şaşırdık.
Eşim çok korkup "valizde olmasın sakın" diye uyarmaya çalıştığı halde "hayır babacığım, yanımda" diyerek el bagajından çıkartıp ısrarla verdi.
Çok sevinen hakim bey "işim bitince resepsiyona bırakırım ya da yarın sabah iade ederim" deyince ipler koptu.
Bir daha malına kavuşamayacağını sandı.
Şarj aletini "inşallah uyar" diye oğlumun elinden alırken oğlum da o anda "inşallah uymaz" !!!dedi.
Yanlış duyduğunu zanneden beyefendi dönüp oğluma baktı ve oğlum yineledi "inşallah uymaz"
Oğlumdaki farklılığın farkında olmayan hakim bey sadece onu üzmesin diye şarj aletini geri verdi.
Böylece bizde hepimiz sabaha kadar uyumamaktan kurtulmuş olduğumuzu gördük,sevindik.
Çok korkmuştuk.
Sonra gülmekten öldük.Hala da gülüyoruz.
Ertesi sabah özür dilemek için yanına yaklaştığım hakim bey sorunumuzu hala anlamamıştı ve bana "paylaşma duygusunun, çok çocuklu ailelerde beşinci çocuktan sonra gelişebildiğini" anlatıyordu...
Gülçin Vardarcı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder