GLÜTEN; bitki dünyasında buğday,arpa,çavdar,yulaf ve bunların türevlerinde
Bulunan bir proteindir.
Türevler,malt ve bunların nişastaları,hidrolize sebze,bitki proteinleri,bunlardan yapılmış sirkeler,soya soyu,değişik aroma ve kıvam arttırıcılar olarak sıralanabilirler.
Gluten, birçok vitamin ve ilacın içinden tutunda ; çocukların oyun hamurlarına kadar birçok materyalin içinde katkı maddesi olarak kullanılmaktadır.
KAZEİN sütün fosfo-proteini olup yapısı glutenin yapısına benzemektedir.
1980lerin başında iki bilim insanı tarafından yapılan çalışma sonunda bir opioid ilaç olan MORFİN enjekte edilmiş hayvanların davranışları ile OTİSTİK bireylerin davranışları arasında büyük benzerlikler bulunduğu bildirilmiştir.
Bugün bu çalışmalar halen sürdürülmektedir.
Araştırmacıların tam olarak birleştikleri nokta bazı gıdaların tam olarak parçalanamamaları nedeniyle oluşan belli bir takım bileşiklerin MORFİN le aynı aktiviteye sahip olduğu ve bunların direkt olarak MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ ni etkileyerek bazı OTİSTİK davranış bozukluklarına yol açtığı iddia edilmektedir.
PROTEİNLER; uzun zincirli amino asitlerden oluşurlar. Normal oalrak bağırsak enzimleri tarafından sindirilerek kendilerini oluşturan amino asitlere parçalanırlar.( protein enzim peptid enzim aminoasit)
Bu amino asitler daha sonra bağırsak çeperindeki kılcal damarlar yoluyla kan dolaşımına katılarak metobolize olur ve sistemdeki görevlerini yapmayı sürdürürler.
Ancak genetik mutasyon donucu DNA da ( insan hücresinin yapı taşı) oluşan değişiklikler bu spesifik bağırsak enzimlerini işlevlerini yapamaz hale getirir.
Enzimlerde tıpkı proteinler gibi uzun zincirli amino asitlerden oluşan özel 3 boyutlu şekle sahip bileşiklerdir.
Her enzimin proteine bağlanarak onun sindirilmesini sağlayan aktif bir ucu vardır.
Eğer genetik mutasyon sonucu enzim değişikliğe uğramışsa, proteinlerin bu aktif uca bağlanmaları mümkün olmaz.
Mutasyonlar belirli enzimlerin görevlerini yapmasını ve gerekli kimyasal reaksiyonların oluşumunu engelliyerek VÜCUDUN ve doğal olarak BEYNİN tüm BİYOKİMYASINI değiştirirler.
Enzimlerin işlevlerini yapamaması sonucunda ortaya çıkan bu tamamlanmamış sindirim prosesi sonunda proteinler amino asitlere parçalanmayıp daha uzun zincirli PEPTİD lere bölünürler .Bu peptidlerden bazılarının MORFİNle aynı aktiviteye (opioid aktiviteye) sahip olduğu düşünülmektedir.
Morfin aktivitesine en çok sahip olduğu bilinen iki peptid SÜT proteini olan KAZEİN in parçalanmasıyla oluşan KAZOMORFİN peptidi ile BUĞDAY ve buğdaygillerin proteini olan GLUTENin parçalanma ürünü olan GLİADİNOMORFİN peptididir.
Savunuya göre bu peptidlerin bir kısmı eğer bağırsak geçirgen hale gelmişse bağırsak çeperinden geçip direkt olarak kan dolaşımına karışmakta; KAN-BEYİN bariyerini aşarak MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ üzerinde ciddi nörolojik sorunlara yol açmaktadır.
Araştırmacılar,bu bileşiklerin özellikle beynin sözel ve işitsel algılama ve bütünlemeden sorumlu TEMPORAL LOBlarını etkilediğini ileri sürmektedirler.
Bu savunular,klasik tıp çevreleri tarafından çok fazla kabul görmemekle birlikte bu diyeti uygulayan anne-babalar tarafından glutensiz ve kazeinsiz beslenmenin OTİSTİK özelliklerin bir bölümünü büyük ülçüde azalltığı en azından artmasını engellediği sıkça bildirilmektedir.
Hatta literatürde kazeinsiz ve glutensiz beslenme ve anti fungal tedavi ile tamamen KURTARILMIŞ otistik çocuklar bildirilmiştir.
Uzmanlar,kazeinsiz diyete başladıktan 3 hafta veya 1 ay sonra olumlu yanıtlar alındığını ;
Bu sürenin glutensiz diyet için 3 ay olduğunu bildirmektedirler.
bu süre sonunda gerçek anlamda diet yaptıktan ve olumlu sonuç görmedikten sonra bu ürünlere geri dönebilir
Diyete başladıktan sonra ilk 1 hafta yada 10 gün içinde çocuğunuzun otistik semptomlarında ARTMALAR,uyku düzeni bozuklukları,huzursuzluk,sinirlilik, yasak gıdalara karşı aşırı istek gibi tepkiler gözleyebilirsiniz.
Bu sizin doğru yolda olduğunuzu gösterir.
Uzmanlar bunu morfine ;yani uyuşturucuya alışkın insanın morfini kestiğinizde göstereceği tepkilere benzetiyorlar.
Sonrasında yaşanacak süreç sizin için sevindirici olabilir.Bu konuda anne babalardan yoğun bildirimler alınmaktadır.
Unutulmaması gereken bu diet otizm için bir tedavi olmayıp; ancak otistik semptomların azalmasında büyük kazanımlar sağladığı düşünülen bir yöntemdir.
Ve yine de anımsanması gereken bir noktada ; her otistik bireyin her uygulamaya farklı yanıt vereceğidir.
LISA LEWIS,KARYN SEROUSSI ve PAMELA SCOTT gibi çocukları otizmden çıkmış anneler kitaplarında çocuklarının kurtarılmasında ÇOK SIKI uygulanmış glutensiz ,kazeinsiz ve antifungal tedavinin ÇOK BÜYÜK katkısı olduğunu bildirmektedir.
Diete yönelik en sıkça sorulan sorulardan biri; süt ürünlerini kestikten sonra çocuğun KALSİYUM gereksinimini nasıl karşılayacağı yolundadır.
Bildirilere göre 1-10 yaşları arasındaki bir çocuğun günlük kalsiyum gereksinimi 800-1000 mg arasındadır., ki bu ~300mg bir bardak soya sütü,pirinç sütü veya patates sütü ile sağlanabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder